TÜTÜN EKSPERLERİ DERNEĞİ

TÜTÜN MAMULLERİNİN YASA DIŞI TİCARETİNİN BOYUTU KÜÇÜMSENMEMELİ VE GEREĞİ YAPILMALIDIR

BASIN AÇIKLAMASI

TÜRKİYE’DE

TÜTÜN MAMULLERİNİN YASADIŞI TİCARETİNİN BOYUTU KÜÇÜMSENMEMELİ VE GEREĞİ YAPILMALIDIR

Sigara kaçakçılığı aslında ülkemizin gündeminden hiç düşmedi. Çünkü sigara, her dönem dolaylı vergilerin alındığı ve bu vergilerin yüksek olduğu bir hızlı tüketim ürünüdür. Özellikle, 2003 yılında 1918 sayılı Kaçakçılık Kanunu’ndaki hapis cezalarının çıkartılarak, sadece para cezaların uygulandığı 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun yürürlüğe girmesiyle kaçakçılık olaylarındaki artış hız kazanmıştır.

Tütün mamullerindeki kaçakçılığın ivme kazanması da 2003 yılından sonra başlamıştır. Türkiye’nin her yerinde sokakta, markette hatta devlet kurumlarının önündeki işporta tablalarında sahte ve kaçak tütün mamulü görmek şaşırılmayacak bir durum olmuştur. İçeriğinde ne olduğu belli olmayan bu tütün mamullerinin yasadışı ticaretinden dolayı kamu vergi kaybına uğramakta, toplum sağlığı risk altına girmekte, ruhsatlı üretim ve ticaret yapan sektör ve çalışanları zarar görmekte; buna karşılık, suç örgütleri ve organize çeteler haksız kazanç sağlamaktadırlar. Tütün mamullerinin yasadışı ticaretinden elde edilen haksız kazancın nerelere kanalize edildiği  resmi kuruluş ve kişilerce ifade edilmektedir.

Bütün bunlar yaşanırken, kaçakçılıktan en fazla mağdur olan firma olduklarını beyan eden Philip Morris Sabancı’nın Genel Müdürü Turhan TALU, 17–18 Ocak 2007 tarihli gazetelerde yer alan açıklamalarında; Türkiye’de sigara kaçakçılığının seviyesinin yüzde 4–5, bu rakamın vergisel boyutunun 400–500 milyon dolar civarında olduğunu ve makul bir rakam olduğunu ifade ve ima etmiştir. Bu arada, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizde üretilen tütünlerden kıyılarak elde edilen sarmalık tütün ticaretinin pazarın gerilemesinde etkili olduğu görüşünü özellikle vurgulamıştır. PMSA Genel Müdürü Turhan TALU’nun bu oransal tespiti, bir araştırmanın sonucu mu, yoksa kişisel tahmini midir? Doğrusu merak ediyoruz. Eğer bir araştırma sonucu ise bunun tüm sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmasını arzu ederiz. Yok, kişisel tahmini ya da öngörüsü ise bu tespit beraberinde akla başka sorular getirmektedir. Aşağıdaki tablo, 2003-2006 yıllarında tütün ürünleri kaçakçılığının arttığına işaret etmektedir. Ayrıca, 2003-2006 yılları arasında resmi belge ve kayıtların yanı sıra, sektörle ilgili kamu yetkililerinin ve sektör temsilcilerinin tütün mamullerinin yasadışı ticareti hakkında medyaya yansıyan açıklamalarına yer verilmiştir.

 

KOLLUK KUVVETLERİNCE (Jandarma-Polis-Gümrük) YILLARA GÖRE TOPLAM YAKALAMA MİKTARI (Paket)

 

 2003                          2004                            2005                            2006

9.832.682                   9.501.978                   11.187.748                 22.971.388

 

KAYITLAR ve AÇIKLAMALAR:

 

DPT VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı Tütün ve Tütün Mamulleri Sanayi

2. ÖİK Raporu:

“Kaçak sahte sigara miktarı 10 milyar adet düzeyindedir.” (2004)

DPT IV. Kalkınma Planı Tütün ve Tütün Ürünleri Sanayi

ÖİK  Raporu :

Kaçak sahte sigara miktarı pazarın yüzde 10-15 civarındadır.” (2006)

(Not: Her iki Rapora da, PHILSA  PMSA temsilcileri imza koymuştur.)

H.Niyazi ADALI (TAPDK Başkanı):

“Sigara kaçaklılığı ‘milli afet’ boyutundadır.” (2004)

“Sigara ve içkinin kayıtdışı üretim ve ticaretinden elde edilen kara paranın terör ve suç örgütleri için önemli bir finans kaynağı olduğu bilinmektedir.” (2006)

Rıza Tuna TURAGAY (Dönemin Gümrük Müsteşarı):

“Kaçak sigaradan vergi kaybı 2 milyar dolar düzeyindedir.” (2005)

Bendevi PALANDÖKEN (TBBF Başkanı):

“Her 5 sigaradan 1’i kaçaktır.” (2005)

“Sigara tüketimi kaygı verici, kaçak yüzde 15’ler seviyesinde.” (2006)

David WILSON (BAT Kurumsal İlişkiler Direktörü):

“Türkiye’de kaçak sahte sigara sorununun ciddiyeti giderek artırmakta ve Türkiye pazarının yüzde 8-10’luk kesimi sahte ve kaçak sigaradan oluşmaktadır” (2006)

BİLGEHAN ANLAŞ (JTİ Genel Md.):

“Türkiye’de sigara sektöründe vergi kaybı 750 milyon dolardır.” (2005)

Necdet ÇELİKBİLEK (Kahramanmaraş Emniyet Müdürü):

“Sigara ve akaryakıt kaçakçılığının geliri suç örgütlerine gitmektedir.” (2005)

M. Salih KESMEZ (Van Emniyet Müdürü):

“Kaçakçılar, suç örgütlerine yüzde 20 pay vermektedir.” (2006)

 

7 Aralık 2005 tarihinde Gümrük Müsteşarlığının organizasyonuyla yapılan toplantıda Maliye Bakanlığı, TAPDK, TEKEL, PHILSA, JTI, BAT, IMPERIAL Tobacco ve EUROPEAN Tobacco tarafından “SİGARA KAÇAKÇILIĞI İLE İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ” imzalanmış ve bu protokolün imzalandığı gün Devlet Bakanı Kürşad TÜZMEN tarafından sigara kaçaklığının boyutu %10–15 olarak açıklanmıştır. Söz konusu Protokol kapsamında Türkiye’de sigara kaçakçılığının boyutunun tespiti amacıyla,  masrafları TEKEL’inde aralarında bulunduğu sigara firmalarınca karşılanması kararlaştırılan bir İsviçre şirketiyle çalışmalar yapılması kararlaştırılmıştır. PHILSA tarafından önerildiği iddia edilen ve Şubat 2007’de anket çalışmalarına başlayacak şirketin çalışma sonuçlarının alınmadan Turhan TALU’nun kişisel bir tahminde bulunması ne kadar doğrudur ve hangi amaca yöneliktir? Anket çalışmasının sonuçları TALU’nun öngörüsünde olduğu gibi sonuçlanırsa bu durum nasıl izah edilecektir? 100–150 bin dolara mal olacağı tahmin edilen bu projenin sonuçları TALU’yu teyit ettiği takdirde, bugüne kadar yasadışı tütün mamulleri ticaretinden en çok zarar gördüğünü ifade eden TEKEL yetkilileri durumu nasıl izah edeceklerdir?  Protokole göre, pazar paylarına göre paylaşılacak araştırma maliyetinin TEKEL’e yansıyacak bölümünün 50–75 bin dolar olacağı tahmin edilmektedir. Bu şartlarda, TEKEL yönetimin iyi niyetle başladığını tahmin ettiğimiz  bu işbirliğini gözden geçirmesi gerekmeyecek mi? Tabii ki bütün bu sorularımız ve değerlendirmelerimiz, TALU’nun bu öngörüsünün bir anket çalışmasına değil de, kişisel olması halinde geçerlidir. Tekrar ediyoruz, eğer bir anket çalışması yaptırıldı ise bunun sonuçları  kamuoyuna mutlaka açıklanmalıdır.

Aynı açıklamada Turhan TALU’nun, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından alkollü içkilerin ve tütün mamullerinin üretimini takip ve izlemek için yapılan bandrol ihalesiyle ilgili söyledikleri de dikkat çekicidir. TALU, bu konuda “Bandrol, hiçbir şeyin çözümü değildir. Amaca hizmet etmeyecek gibi görünüyor. Haziran’da başlayacak bandrol uygulamasının sadece bizim şirketimize maliyeti 12 milyon dolar. Endüstriye maliyeti ise 40 milyon dolar. Fiyatlara yansıtmaya mecburuz. Hemen yansır. Pakette 5 kuruş olacak. Sektörümüz zaten kayıt altındadır ve kontrol ediliyor. Sahte ve kaçak, dışarıdan, sınırlardan geliyor.”  demiştir.

Burada üzerinde durulması gereken önemli hususlar vardır.

Bir, TALU’nun “zam yaparız” açıklaması öncelikle etik değildir.

İki, yüzde 42–43 pay oranıyla Türkiye sigara pazarının lideri olduğunu iddia eden bir firmanın stokçuluğu tetikleyecek ve sigara satışlarının artmasına neden olacak yöntemleri ve açıklamaları yanlıştır.

Üç, 2006 yılında tütün mamullerinden elde edilen 9 milyar YTL’lik ÖTV’nin  yüzde 47’sini ödediklerini övünerek açıklayan bir Genel Müdürün kayıt dışılığın önüne geçecek olan bir sistemi çözüm olarak görmemesi ve firmasının payına düşecek olan 12 milyon doları tüketiciye yansıtacakları açıklamasını doğru bulmuyoruz..

Tütün mamulleri piyasasında olup bitenleri kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğiz.

Saygılarımızla.

                                                                                      TÜTÜN EKSPERLERİ DERNEĞİ

                                                                                              YÖNETİM KURULU