TÜTÜN EKSPERLERİ DERNEĞİ

Hasat Türk Gazetesinde Gündemi Ele Aldık

 

 

SARMALIK KIYILMIŞ TÜTÜN ÜRETİMİ VE PAZARLAMASINDA KOOPERATİFLEŞME -1

Torba yasa olarak adlandırılan ve kanunlaşan yasa tasarısı ile birlikte son yıllarda tütün tüketiminde önemli bir pazar edinen sarmalık kıyılmış tütün konusu, üretim boyutu ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da ve tüketimi ile de yurdumuzun genelinde önemli bir gündem oluşturdu.

Bilindiği üzere Adıyaman, Diyarbakır, Muş, Bitlis gibi illerimizin belli mıntıkalarında uzun yıllardan beri tek başına kıyılıp içilmek sureti ile üretilen, geleneksel sarmalık kıyılmış tütün üretimi yapılmaktadır. TEKEL’in tütün alımlarına son vermesi ve sigara fabrikalarının özelleştirilmesinin akabinde özellikle yüzde yüz yerli tütünlerden üretilen sigaraların da piyasadan çekilmesi ile bu illerimizde önemli bir üretici kitlesi tütün üretiminden mahrum kaldı. 2010 yılından bu yana tütün mamulleri üzerindeki vergi oranlarındaki artışlar, sigara fiyatlarını önemli oranda yükseltti ve özellikle dar gelirli kesimde sarmalık kıyılmış tütün tüketimine yurt genelinde bir talep oluştu. Aynı zamanda bandrollü olarak satılan sarmalık kıyılmış tütün üzerindeki vergi yükü ile sigara üzerindeki vergi yükünün yüzde 65,2 ÖTV ve asgari maktu vergi olmak üzere aynı olması bu alanda faaliyet gösteren kayıtlı üretimin ve satışının büyümesine engel oldu. Devletin bu alandan doğrudan vergi alamaması ise yeni düzenlemeler yapılmasını beraberinde getirdi.

4733 sayılı tütün kanununa yapılan ekleme ile tütün üreticisine bir model olarak üretici kooperatifleri tanımlanarak yasada aşağıdaki hükme yer verildi;

“Tek başına kıyılıp içilebilme vasfına sahip tütün çeşitlerinin üretildiği Kurumca belirlenen merkezlerdeki tütün üreticilerinin bir araya gelerek kurduğu kooperatiflere, müracaatları halinde Kurum tarafından tütün ticareti yetki belgesi ve sarmalık kıyılmış tütün tesisi kurulması için yetki verilir. Bu kooperatifler ihtiyaç duydukları tütünü sözleşmeli olarak üretim ve ticareti için tütün temin edebilecekleri gibi sözleşme dışı üretilmiş tütünleri de Kuruma bildirmek kaydı ile satın alabilirler. Kurumun izni ile tütün iç ve dış ticareti ve sarmalık kıyılmış tütün üretim ve ticaretini yapabilirler.”

Birçok tarımsal üründe olduğu gibi, özellikle üreticilerin bir araya gelerek kuracakları kooperatifler vasıtası ile hem üretim yapmaları, hem de pazarlama ve satış kanalında etkin olmaları tütün üreticimiz için de önemli bir çıkış yolu olabilir. Ancak ülkemizde üretici kooperatiflerinin ve kooperatifleşmenin yaşadığı sorunlara ek olarak tütün sektörünün kendine özgü koşullarının da dikkate alınarak bu yasal düzenlemenin içinin doldurulması gerekmektedir. Önümüzdeki hafta bu konuyu irdelemeye çalışacağız.

SARMALIK KIYILMIŞ TÜTÜN ÜRETİMİ VE PAZARLAMASINDA KOOPERATİFLEŞME-2

4733 sayılı Tütün Yasasına eklenen bir madde ile tek başına kıyılıp içilebilir tütün çeşitlerininin üretildiği merkezlerde tütün üreticilerinin bir araya gelerek kurdukları kooperatiflere; sözleşmeli tütün üretimi, sözleşmesiz üretilen tütünleri satın alma ve sarmalık kıyılmış tütün üretim tesisi izni verileceği ile ilgili düzenleme, özellikle bu tip üretimin ve ticaretin yapıldığı Adıyaman’da ve çevre illerde önemli bir beklenti yarattı. Tesis kuracak tarımsal kooperatiflerin yatırım, işletme, finansman ve pazarlama alanlarında önemli aşamaları geçmeleri gerekmektedir. Çıkarılacak yönetmelikte, bu aşamaların geçilmesine katkı sağlayacak bir yaklaşımın esas alınması gerekir.

Tütün üreticilerinin bir araya gelerek kurmuş oldukları veya kuracakları tarımsal kooperatiflere tesis kurma izni verilirken asgari bir tütün üreticisi üye sayısı şartının ve arazi kapasitesi koşulunun tanımlanması gereklidir.

Yürürlükte bulunan yönetmelik bu tesislerin kurulumu için Organize Sanayi Bölgelerini zorunlu kılmaktadır. Tesis kuracak kooperatiflerin üretim alanlarına yakın bölgelerde tesisleşebilmeleri için bir istisna getirilmelidir. Bu sayede bölgeler arası tütün transferinin önüne geçilebilir.

Tütün üreticilerinin kuracakları tesisler için tesis yatırımı önemli bir finansman gerektirecektir. Tarım Bakanlığının uyguladığı Kırsal Kalkınma Yatırımlarını Destekleme Programı bu alan için önemli bir finansman seçeneği sunmaktadır ancak destekleme tebliğlerinde “Tarımsal Ürün” tanımının değiştirilerek, “Tütün hariç” ibaresi kaldırılmalıdır.

Hali hazırda ortalama bir sarmalık kıyılmış tütün tesisinin TAPDK’ dan üretim izni alabilmesi için tahmini olarak 750 bin - 1 Milyon Dolar aralığında yatırım yapması gerekmektedir. TAPDK veya GTHB tarafından tarımsal kooperatiflerin kuracakları kıyılmış tütün tesisleri için bir tip proje çizdirerek rehber bir dokümanın oluşturulması gerekir. Bu sayede hem yerli makine üreticisi desteklenecek hem de bu tesisler için asgari şartları karşılayan bir standart oluşturulacaktır.

Tesisleşme koşulunu atlatan kooperatiflerin diğer sorunu, tütün temininden başlamak üzere işletme sermayesi olacaktır. Finansman sorununun ilk etapta aşılması için uzun vadeli ve düşük faizli kredi olanağı tanınmalıdır.

Sarmalık kıyılmış tütün üretimi ve ticaretinin yasal zemine çekilebilmesi için bu ürüne birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi %20-35 aralığında bir vergi oranı uygulanmalıdır. Pazarda diğer tütün mamulleri ile benzer satış fiyatlarına sahip olunması bu ürüne rekabet şansı tanımamaktadır. Ana hatları tarif edilen bu koşulları alt alta topladığımızda sektörümüze ve ülkemize özgü bir Kırsal Kalkınma Modeli oluşturabiliriz.