TÜTÜN EKSPERLERİ DERNEĞİ

1996 Ürünü Ekici Tütün Piyasasinda Tekel’in Uygulamasi

1996 Ürünü Ekici Tütün Piyasasinda Tekel’in Uygulamasi

 
 
 

 İzmir, 03.03.1997

TÜTÜN PLATFORMU BİLDİRİSİ

(Bildiri 5)

1996 ÜRÜNÜ EKİCİ TÜTÜN PİYASASINDA

TEKEL’İN UYGULAMASI

 

İktidardaki hükümet, serbest piyasa ekonomisinden yanadır. Bu nedenle, ekici tütün piyasalarında tam rekabet koşullarının oluşmasını ve üretici tütünlerinin bu koşullar içinde gerçek değeri ile satılmasını sağlamakla yükümlüdür.

Hükümetin 1996 ürünü Ege ekici tütün piyasalarındaki uygulaması böyle bir anlayıştan çok uzak olmuştur. Piyasanın açıldığı 15 Şubat 1997 Tarihi’nden önceki ve sonraki gelişmeleri kısaca irdelemek, bu konuda nasıl bir aldatmacalar zinciri ya da yanlışlıklar komedyası karşısında bulunduğumuzu anlamaya yeter.

Tütün sektöründe görevli Tekel sorumlularının ve özellikle tütün Eksperlerinin, politikaları zorlayan iyi niyetli gayretleri inkar edilemez. Fakat bu gayretler, Türk tütününün ve tütün üreticilerinin uğradığı zararları ve meydana gelen sakıncaları tümüyle ortadan kaldırmaya yetmemektedir. Çünkü Türk tütüncülüğünün karşısında bulunduğu çıkmaz, uygulamaların değil sistemin ürünüdür. Son ekici tütün piyasası, sistem değiştirilmedikçe tatmin edici ve kalıcı bir iyileşme beklenemeyeceğini bir kere daha kanıtlamıştır.

Ege’de piyasanın açıldığı tarihten 20 gün önce, Baş fiyatın 475.000 TL. olduğu ve tütününü satan her üreticiye Kg. başına 25.000 TL. destekleme primi ödeneceği Başbakan sayın Erbakan tarafından açıklanmıştır. Aynı tarihte Tekel tarafından üreticilere, tütünlerinin randımanını (A Grad oranını) belirten, kurşun kalemle yazılmış imzasız ve mühürsüz resmi ya da ciddi bir belge olduğunu kabul etmek olanaksız kâğıtlar dağıtılmıştır.

Üreticiler, ne Tekel tarafından kendi tütünleri için tespit edilmiş olan randımanı bildiren bu pusulaları aldıkları tarihte, ne de piyasanın açıldığı tarihte, kaç randımanlı tütüne destekleme ile görevli kuruluşun kaç lira fiat verdiğini, yani tütünlerinin taban fiatını bilmiyorlardı.

Bu durumda üreticiler, destekleme ile görevli kuruluşun da yer alacağı piyasada oluşacak fiat düzeyine göre tercihini belirlemek ve karar vermek yerine, piyasanın en büyük alıcısı olan Tekel’in ne alıcı sıfatıyla nede destekleme ile görevli kuruluş olarak henüz katılmadığı, yalnız birlikte hareket eden tüccarın katıldığı monopson nitelikli bir piyasada tüccarın kendi tütünlerine önerdiği fiatı kabul etmek çaresizliği içinde bırakılmışlardır.

Böyle bir ortamda birçok alım noktasında üreticiler tütün koçanlarını daha piyasa açılmadan tüccara teslim etmişlerdir. Bunu yaparken ismi konulmamış TÜCCAR BAŞFİATINA kote edilmiş belirsiz bir fiat için mutabakatlarını bildirmek zorunda kalmışlardır.

Halbuki TÜCCAR BAŞFİATI; üzerinde birleşilmiş, herhangi bir metinde tanımlanmış bir kavram değildir. Tüccar başfiatının 1996 ürünü hangi alım noktası tütünleri için, hangi firma ya da kuruluş tarafından kaç TL. olarak belirlendiği, tüccarın üreticilerden koçanları topladığı tarihte bilinmiyordu. Hatta tüccarın Ege Bölgesi tütün alımlarını tamamladığı tarihte de bilinmiyordu.

Bu konuda dikkate değer, hatta daha fazlasına değer, çok önemli bir nokta da şudur, Hükümet adına piyasanın açıldığı gün ve ondan önceki 2-3 gün içerisinde tüccar 84 milyon kg. dolayında tütünü satın almış bulunuyordu. Tüccarın satın almayı programladığı tütünün tamamına yakın kısmını, piyasa açılmadan ve üreticiler destekleme ile görevlendirilen kuruluşun kendi tütünlerine vereceği taban fiatını öğrenmeden, satın alabildiği bir piyasada tam rekabet şartlarının işlediğinden söz edilemez. Herhalde serbest piyasa ekonomisi, bir tarafı tutup diğer tarafı serbest bırakmak değildir.

Üreticiler için sorun burada da bitmiyor. Tekel’in satın aldığı tütünlerin bedelinin Kurban Bayramı’na kadar (18 Nisan 1997) tamamen ödenmiş olacağı yetkililer tarafından açıklanmıştır.

Tüccar ödemelerinin ise bu tarihe kadar tamamlanıp tamamlanamayacağı bilinmemektedir. Geçmiş yıllardaki uygulamalar hatırlanırsa bunun gerçekleşmesinin zor olduğunu, Tüccar ödemelerinin Mayıs sonuna kadar süreceğini kabul etmek yanlış olmaz. Bu durumda tütününü 475.000+25.000= 500.000TL. fiatla satmak için Şubat başında tüccarla kontrat imzalayan bir üretici, tütününün bedelini 3 ay sonra alırsa, eline geçecek gerçek fiat 500.000 TL. değil yaklaşık olarak 400.000 TL. olacak demektir.

Görevli ve yetkili olduğu kadar sorumlu da olan Tekel, yasa hükmüne rağmen ekici tütün bedellerinin geç ödenmesine göz yummakta, üreticiler de buna çaresiz boyun eğmektedirler.

Bugünkü yetersiz pazarlama yöntemine son verilmedikçe, yasalara kesinlikle aykırı olan, üreticileri zor durumda bırakan ve zarara sokan bu sakat uygulamanın sona ermesi mümkün olmayacaktır.

Tütün üreticisi ülkelerin hemen hepsinde üretici tütünlerinin, satış merkezlerinde artırma ile satıldığı bilinmektedir. Ülkemizde de tütün satış merkezleri kuruluncaya kadar geçici satış merkezleri belirlenerek, artırmalı satış yönteminin uygulanmasına başlanabilir. Çünkü yürürlükteki Tütün ve Tütün Tekel’i Yasası, 28 inci maddesi ile üretici tütünlerinin satış merkezlerinde artırma ile satışına olanak vermiş ve Tütün satış merkezleri kurulan yerlerde bu merkezler dışında yapılan satışları geçersiz sayarak bu uygulamanın nizamını da tesis etmiş bulunmaktadır.

Bu konuda, sonradan yapılan düzenlemeler ibret vericidir. 28 Mayıs 1986’da Parlamento tarihinde çok ender rastlanan bir biçimde birbiri ile hiç ilgisi olmayan 8 Kanunda değişiklik yapıp Tütün ve Tütün Tekel’i Yasa’sının 38. Maddesini yürürlükten kaldırarak Türkiye’de Tütün Tekeline son verilirken, Tekel konusu ile hiç ilgisi olmayan bazı hükümler de yürürlükten kaldırılmıştır.

Örneğin, ilk bakışta çok masum gibi görünen bir değişiklikle, Tütün ve Tütün Tekel’i Yasa’sının 20. Maddesinde yer alan “ekici tütün satış piyasalarının açılış tarihleri, tütün bölgelerinin özelliklerine göre her yıl Bakanlıklararası Tütün Kurulu tarafından tespit ve ilan edilen piyasa açılış tarihlerinden önce o yıl ürünü ekici tütünlerinin alım-satımı yasaktır” hükmü yürürlükten kaldırılmıştır. Bundan bir süre sonra da, “tütününü denk haline getiren üreticiler, bu tütünlerini tütün borsalarında satabilecekleri gibi, yazılı sözleşme yapmak suretiyle borsa dışında da satabilirler” hükmü getirilmiştir.

Üretici tütünlerinin satış merkezlerinde artırma ile satıldığı hiçbir ülkede, hatta A.B.D.’nde bile bu merkezlerin dışında alım-satıma izin verilmez. Bizde ise, üretici tütünlerinin satış merkezlerinde artırma ile pazarlanması hakkındaki yönetmelik yıllardır yürürlüğe konulmamış ve uygulama başlatılmamış olmasına rağmen bir gün bu uygulama başlarsa, sistemi işlemez hale getirecek hüküm öncelikle yürürlüğe konulmuştur.