TÜTÜN EKSPERLERİ DERNEĞİ

Çok Uluslu Sirketlerin Türkiye’de Üretecekleri Amerikan Tipi tütünler Destekleme Hesabina Satin Alinamaz

Çok Uluslu Sirketlerin Türkiye’de Üretecekleri Amerikan Tipi tütünler Destekleme Hesabina Satin Alinamaz

 İzmir, 17.05.1997

TÜTÜN PLATFORMU BİLDİRİSİ

(Bildiri 7)

 

ÇOK ULUSLU ŞİRKETLERİN TÜRKİYE’DE ÜRETECEKLERİ

AMERİKAN TİPİ TÜTÜNLER DESTEKLEME

HESABINA SATIN ALINAMAZ

 

Destekleme hizmetinin amacı, 196 Sayılı Yasa’da isimlendirilmiş olduğu gibi “Ekici tütünleri satış piyasalarının desteklenmesi” ve Türk tütün üreticilerinin korunmasıdır. Son iki yılda yürürlüğe konulan Destekleme Kararlarından, bu amacın terk edileceği ya da en azından bazı radikal değişikliklerin öngörüldüğü anlaşılmaktadır.

1995 ürünü tütünlere ait destekleme kararı 07.03.1996 tarihli, 1996 ürünü tütünlere ait destekleme kararı ise 29.12.1996 tarihli resmi gazetelerde yayımlanarak yürürlüğe konmuştur. Bu iki karar bugüne kadar yürürlüğe konulmuş destekleme kararlarının hiç birinde yer almamış olan çok önemli ve dikkate değer yeni hükümler içermektedir.

Bu kararlar ile Tekel Genel Müdürlüğü “memleketimizde Amerikan tipi tütün üretiminin geliştirilmesi amacıyla tohum ithal etmeye, anılan tür tütün üretimi ile uğraşan firmalar veya ekiciler ile üretim, nakliye ve işleme konularında bir yıl veya daha uzun süreli anlaşmalar yapmaya kurutma Fırını ve hangarlar gibi tesisler kurmaya veya kurdurtmaya, işlerin yaptırılması için gerektiğinde avans vermeye ve bu suretle, yetiştirilen tütünleri almaya ve satmaya” yetkili kılınmıştır. 

Yasalar Tekel’e tütün üretimi yapmak görevi vermemiştir Tekel’in bugüne kadar bilimsel araştırma amacı dışında, ticari amaçla tütün üretimi yaptığı veya yaptırdığı da görülmemiştir. Buna rağmen Tekel’in doğrudan veya ortaklıklar kurarak amerikan tipi tütün üretmesinde yasal bir engel de yoktur.

 

Tekel Genel Müdürü, Tekel Dergisinin Ocak-Şubat 1996 sayısında konu hakkındaki görüşünü şu şekilde açıklamıştır. “Tekel tütün yetiştirme işi içinde değildir. Tekel için en iyi alternatif bu tip tütün yetiştirmede yetkin çok uluslu üreticilerle çalışmak olacaktır. Halihazırda birkaç teklif aldık ve görüşmelerimiz devam etmektedir.”

Tekel’den sorumlu Devlet Bakanı ise, bundan bir yıl sonra 15 Şubat 1997’de, 1996 ürünü Ege Ekici Tütün piyasasını açarken yaptığı konuşmada, “Tekel tarafından ithal edilen Amerikan tipi tütünleri yurt içinde Urfa, Adıyaman, Batman, Düzce, Hendek gibi yerlerde üretmek üzere, yabancı bir firma ile ortaklık kurma aşamasında” olduklarını ifade etmiştir.

Bu açıklamalarda dikkat çekici olan, yönetimin Amerikan tipi tütün üretimi için Türk tütün üreticileri veya onların kuruluşları dururken, ortak olarak çok uluslu şirketleri tercih etmesi ve destekleme kararına göre verilecek krediden bu ortaklık vasıtasıyla çok uluslu şirketlerin yararlanmasına olanak sağlanmış olmasıdır. 

Amerikan tipi tütün üretimi için teknik bilgi ve üreticilerin eğitim ihtiyacı, bu alanın çok uluslu şirketlerle paylaşılmasını haklı göstermez. Teknik bilgi ve eğitim, ortaklık kurmadan da Uluslararası kuruluşların işbirliği ile ya da yurt dışından profesyonel olarak sağlanabilir. Kaldı ki buna zorunluluk da yoktur. Çünkü Tekel kadrolarında bu konuda yetişmiş yeteri kadar Tütün Eksperi ve Ziraat Mühendisi, Tütün Eksperliği Yüksek Okulu ve Ziraat Fakültelerinde, bu üretimin en iyi şekilde yürütülmesinde ve başarıya ulaştırılmasında, büyük katkı sağlayabilecek öğretim üyeleri vardır. Türkiye’de 1996 Yılında yaklaşık 4.500.000 Kg. Amerikan tütünü üretilmiş, önemli bir deneyim ve bilgi birikimi oluşmuştur.

Tekel’in yurdumuzda Amerikan tipi tütün üretebilmek amacıyla çok uluslu şirketlerle ortaklık kurması için haklı hiçbir neden yoktur. Kaldı ki bu ortaklık için adı geçen çok uluslu şirketler, Amerikan tipi tütün üretimi yapan, bu konuda deneyimi ve uzman kadrosu olan kuruluşlar da değildir.

Yurdumuzda Amerikan tipi tütün üretimini çok uluslu şirketlerle ortaklık kurarak gerçekleştirmekte ısrar etmek bir zorunluluğu değil tercihi ifade eder. Bu tercihin vazgeçilmez haklı sebepleri varsa halkımıza açıklanmalıdır. Bu açıklama yapılmadıkça bir Kamu İktisadi Kuruluşu olan Tekel’in, yüksek planlama kurulunun onaylaması halinde, çok uluslu şirketlerle ortaklık kurarak amerikan tütünü yetiştirmesi mümükün olsa da, Türk tütün üreticileri ve üretici kuruluşları bu kararı asla içine sindiremeyecektir.

Söz konusu destekleme kararının içerdiği daha önemli bir başka husus da şudur: Destekleme kararı, Tekel’in çokuluslu şirketlerle kuracağı ortaklığın üreteceği Amerikan tipi tütünlerin, destekleme ile görevli Tekel tarafından destekleme hesabına satın alınmasını, bu karar uyarınca alınan, işlenen ve satılan tütünlerden husule gelen zararların Hazine Müsteşarlığı bütçesine, bu maksatla konulacak ödenekle karşılanmasını öngörmektedir.

Tütün destekleme kararının dayandığı 196 sayılı Kanun ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde kararnamenin 35 inci Maddesi bu satın almaya ve böyle bir ödemeye olanak vermez. Çünkü Destekleme alımlarının amacı, 196 Sayılı Yasa’ da isimlendirilmiş olduğu gibi “Ekici Tütünleri Satış Piyasalarının desteklenmesi” yani Türk tütün üreticilerinin korunmasıdır. Amerikan tütününün desteklenmesi ve çok uluslu şirketlerin korunması değil.

233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 35. Maddesinin 4 numaralı fıkrası “Teşebbüs, müessese ve bağlı ortaklıklara, konuları ile ilgili olarak Bakanlar Kurulu’nca görev verilebilir. Gerektiğinde bu görev için yapılacak ödeme miktarı Bakanlar Kurulu kararında belirtilir. Bu görevden doğan zarar ve mahrum kalınan kâr yukarıdaki esaslar dahilinde hazinece karşılanır.”

Bu maddeye dayanılarak Tekel’ e verilen görev, önce “Tekel’ in konuları ile ilgili olmak” şartından yoksundur. Diğer taraftan çok uluslu şirketle kurulacak ortaklığın üreteceği Amerikan tipi tütünlerin destekleme hesabına satın alınması ve bu tütünlerin işlenip satılmasından hasıl olacak zararların hazinece karşılanması da Hukuki dayanaktan yoksundur. Çünkü, çok uluslu şirketlerin Tekel’ le ortaklık kurarak Türkiye’de üretecekleri Amerikan tipi tütünlerin, vatandaşlarımız tarafından üretilen Türk tütünleri ile aynı kriterler kullanılarak, belirlenecek fiatlarla destekleme hesabına Tekel tarafından satın alınması, sosyal amaç gözetilerek belirlenen destekleme fiatlarının çok uluslu şirketlere de uygulanması demektir.

Halbuki destekleme, devletin, çok uluslu şirketleri değil, kendi vatandaşı olan tütün üreticilerini korumak amacıyla üstlendiği, koşullar zorunlu kılındığında zararı göze aldığı, ticari amaçlı değil, sosyal amaçlı bir hizmettir. Bu hizmetten çok uluslu şirketlerin yararlandırılması düşünülmez. 

Neresinden bakılırsa bakılsın, Tekel’ in çok uluslu şirketlerle, kuracağı ortaklık tarafından üretilecek Amerikan tütünlerinin destekleme hesabına satın alınması ve bu tütünlerin alım satımından doğacak zararın Hazine Müsteşarlığı Bütçesine konulacak ödenekle karşılanması, çok uluslu ortağa hazineden transfer yapılmasından başka bir anlam taşımadığı için, destekleme kavramı ve mantığı ile bağdaştırılamaz ve hukuka uygun bir tasarruf olarak kabul edilemez.

Son iki destekleme kararının bu hükümleri yürürlükten kaldırılmalı yada uygulama durdurulmalı ve bu olanaklardan çok uluslu şirketlerin değil, doğrudan veya kooperatifler aracılığı ile tütün üreticilerimizin yararlanması sağlanmalıdır.