Tütün Ekserleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Servet Yaprak, tütün sektöründe yaşanan gelişmeleri değerlendirdi ve beklentilerini paylaştı.
Tütün ihracatımızda önceki yıllara göre azalma yaşandığını ifade eden Yaprak; “Ege bölgesinde tütün üretiminin sürdürülebilirliği konusunda artık sorunlu dönemlere girdik”
Türkiye’nin toplam tütün üretimin yüzde 65’i 33 bin tütün üreticisi ile Ege Bölgesinde gerçekleştirili-yor. Tütün alım satım sözleşmesi kapsamında, Ege Bölgesi toplam tütün üretim hedefi ise geçen yıla göre 4 milyon kilogram azaldı. Ege Bölgesi’nde genel olarak tütün üretiminin sürdürülebilirliği konusun-da artık sorunlu dönemlere girildiğini aktaran Tütün Ekserleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Servet Yaprak, tütün sektöründe yaşanan gelişmeleri değerlendirdi ve beklentilerini paylaştı.
Dünya pazarlarında rekabetçi olduğumuz oriental tütünde bu pozisyonun kaybedilmemesi gerektiğine vurgu yapan Yaprak, TBMM Tarım ve Orman Komisyonundan geçen yasa teklifi ile birlikte sektörde olum-lu gelişmeler beklediklerini de dile getirdi. Sözleşmeli tütün üretiminin başladığını, bu yıl Ege Bölge-si’nde toplam üretim hedefi 50 milyon kilogram olan tütün alım satım sözleşmesi yapıldığını aktaran Yaprak, “Geçen yıl bu rakam 54 milyon kilogram civarında idi. Görüldüğü kadarı ile Ege bölgesinde dört milyon kilogram bir azalış söz konusu. Ege bölgesinde genel olarak tütün üretiminin sürdürülebilirliği konusunda artık sorunlu dönemlere girdiğimizi söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
“Kırsaldaki genç nüfus tütün üretimine sıcak bakmıyor”
Üretici yaş ortalamasının yüksekliği, emek yoğun çalışma koşulları ve elde edilen gelirinde beklentileri karşılamaması sonucu genç nüfusun tütün üretimine sıcak bakmadığının altını çizen Yaprak, Türkiye’de genel bir sorun olarak kırsalda yaşayan nüfusta azalma ve bu bölgelerin demografik yapısındaki değişim önümüzdeki yıllarda tütün üretiminde kendini daha fazla göstereceğini söyledi. Yaprak, “Gerek üretici gelirleri ve kırsalda yaşayan nüfusun yerinde istihdamı açısından gerekse ihracat potansiyelimizin zarar görmemesi için tütün üretiminde kısa va orta vadede bir planlamaya ihtiyaç olduğu düşüncesindeyim” dedi.
“Oriental tütünde pozisyonumuzu kaybetmeyelim”
Tütün ihracatının fındık ve üzüm ihracatının ardından üçüncü sırada yer aldığını hatırlatan Yaprak, “2019 yılında 46,5 milyon kilogram tütün ihracatından elde edilen gelir 253 milyon dolar. Bir kıyaslama yap-mak gerekirse 2015 yılında 53,8 milyon kilogram ihracat karşılığında elde edilen gelir 382 milyon dolar genel olarak ihracat miktarımızda önceki yıllara göre bir azalma yaşandığı görülüyor. Dünya pazarlarında rekabetçi olduğumuz oriental tütünde bu pozisyonumuzu kaybetmememiz lazım” diye konuştu.
“Avans ödemelerinin devamı sağlanmalı”
Geçtiğimiz yıllarda tütün üreticisinin genel olarak ihracatçı firmalar tarafından yüksek oranda avans dağı-tımı ile desteklendiğini aktaran Yaprak, bu yıl avans dağıtımında takvimde değişiklik ve miktarda bir azalma yaşandığını belirtti. Bu yıl tütün üreticisinin gündemini avans konusu oluşturduğunu vurgulayan Yaprak, “Tütün üretimi, Şubat Mart aylarında fidelerin dikilmesiyle başlar, tarla dönemi, kurutma der-ken Ocak - Şubat ayında ürünün satışına kadar bir yıla varan bir takvimi kapsar. Bu uzun zamana yayılan üretim döneminde, üretim maliyetlerini karşılama ve üretimin finansmanı çiftçi açısından önemli bir sorundur. Tütün alım satım sözleşmelerinde yasal bir bağlayıcılık olmasa da geçmişten bu yana tütün sektöründe avans ödemeleri yapılmaktaydı. Bu yıl bu ödemelerin miktarında azalma ve ödemelere daha geç başlama gibi bir eğilim oluştu. Bize göre tütün üretiminde sürdürülebilirlik açısından, belli oranlarda avans ödemelerinin devamı ile ihracatçımızın üreticiyi desteklemeye devam etmesi gerekir” değerlendirmelerinde bulundu.
Yerli üretime pozitif yansıyacak
TBMM Tarım ve Orman Komisyonundan geçen yasa teklifi ile tütün sektöründe olumlu gelişmeler yaşa-nacağını ifade eden Yaprak, “Türkiye’de üretim yapan Tütün Mamulü Üreticilerine, yani ağırlıklı olarak Sigara Firmalarına 2022 yılından başlamak üzere harmanlarında ilk yıl %17 2023 yılında %21 2024 yılın-da %25 ve 2025 yılında ise %30 oranında Türkiye’de üretilmiş tütün kullanım zorunluluğu getirilmesini öngörüyor. Kuşkusuz bu miktar piyasamıza önemli bir katkı yapacaktır. Bu uygulama ile özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimiz ile Hatay’da bir kısmı kayıt dışı üretimin kayıt altına alınması, bir kısmı da yeni sözleşme yapılması yolu ile yerli üretime pozitif yansıyacaktır” açıklamalarında bulundu.
İthalatta azalma bekleniyor
Hayata geçirilecek olan uygulama ile iç piyasadan karşılanacak rakam kadar ithalatta azalma beklendiğini kaydeden Yaprak sözlerini şöyle sürdürdü; “Uzunca bir süredir böyle bir uygulamanın hayata geçirilmesi gerektiğini bizlerde dile getiriyorduk. Dünya’da birçok tütün üreticisi ülke yerli üretimini ve üreticisini koruyabilmek adına benzer uygulamaları öteden beri yapıyordu. Doğal olarak iç piyasadan karşılanacak rakam kadar ithalatımızda bir azalma meydana gelecektir. Sektörümüz açısından olumlu bir adım olarak değerlendiriyoruz. Dünya tütün pazarında söz sahibi olduğumuz, Ege ve Karadeniz bölgesi tütünlerimizin üretimi ve ihracatında bir daralma yaşamamak için ihracatçımızın elinin güçlendirilmesi ve üreticimizin de desteklenmesi gerekiyor.”